Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Basar masnuatı görüp de basiret Sânii görmezse çok garip ve pek çirkin düşer. Çünkü o halde Sâniin manen, kalben görünmemesi ya basiretin fıkdanındandır veya kalp gözünün kör olmasındandır veya pek dar olduğundan meseleyi azametiyle kavramadığındandır veya bir hızlandır. Ve illâ, Sâniin inkârı, basarın şuhudunu inkârdan daha ziyade münkerdir.
Sayfa 230 - Fıkdan: yokluk, Hızlan: iflas; İlahi rahmetten mahrumiyetKitabı okuyor
bir rivayet-i sahiha var ki; Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş: "Her Nebinin nesli kendindendir. Benim neslim, Ali'nin (R.A.) neslidir."
Sayfa 45
Reklam
Ey ahiretini düşünen hasta! “Ermiş ağacı silkmekle nasıl meyveleri düşer; imanlı bir hastanın titremesi de, öyle günahları silker.”
İbadet iman
İbadetin manası şudur ki: Dergâh-ı İlahîde abd, kendi kusurunu ve acz ve fakrını görüp kemal-i rububiyetin ve kudret-i Samedaniyenin ve rahmet-i İlahiyenin önünde hayret ve muhabbetle secde etmektir.
Sayfa 45 - RnkKitabı okuyor
Elmasların madeni: Kur'an ve hem Hadîstir. Onun malı.. oradan, her zaman istemeli.
Ger fikret-i beyzada süveyda-i kalb olmazsa, halita-i dimağî ilim ve basiret olmaz. Kalbsiz akıl olamaz.
Reklam
Ger istersen hayatı, çareleri bulunan şeyde acze yapışma. Ger istersen rahatı, çaresi bulunmayan şeyde cez'a sarılma.
"Gayr-ı meşru tarîk ile bir maksada giden zât, galiben maksudunun zıddıyla görür mücazat."
Amin, amin, amin!..
Yâ Rabbî ve yâ Rabb-es Semavatı Ve-l Aradîn! Yâ Hâlıkî ve yâ Hâlık-ı Külli Şey! Gökleri yıldızlarıyla, zemini müştemilatıyla ve bütün mahlukatı bütün keyfiyatıyla teshir eden kudretinin ve iradetinin ve hikmetinin ve hâkimiyetinin ve rahmetinin hakkı için, nefsimi bana müsahhar eyle! Ve matlubumu bana müsahhar kıl! Kur'ana ve imana hizmet için, insanların kalblerini Risale-i Nur'a müsahhar yap! Ve bana ve ihvanıma, iman-ı kâmil ve hüsn-ü hâtime ver. Hazret-i Musa Aleyhisselâm'a denizi ve Hazret-i İbrahim Aleyhisselâm'a ateşi ve Hazret-i Davud Aleyhisselâm'a dağı, demiri ve Hazret-i Süleyman Aleyhisselâm'a cinni ve insi ve Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'a Şems ve Kamer'i teshir ettiğin gibi, Risale-i Nur'a kalbleri ve akılları müsahhar kıl!.. Âmîn, âmîn, âmîn!..
Dunya
Çünkü fâni ve geçici olduğundan kıymetsizdir. Koca dünya böyle ise dünyanın cüz’î işleri ne kadar ehemmiyetsiz olduğunu anlarsın!
Said nursiKitabı okuyor
Reklam
{(*): Bediüzzaman'a zurefâdan biri, bir gün, irfanıyla mütenasib bir esvap giymesi lüzumundan bahseder. Müşarünileyh de: "Siz, Avusturya'ya güya boykot yapıyorsunuz, hem onun gönderdiği kalpakları giyiyorsunuz. Ben ise, bütün Avrupa'ya boykot yapıyorum, onun için yalnız memleketimin maddî ve manevî mamulâtını giyiyorum." buyurmuştur.} Divan-ı Harb-i Örfî
Sayfa 16 - RnkKitabı okuyor
İstanbul'da yirmi bine yakın hemşehrilerimi, –hammal ve gâfil ve safdil olduklarından– bazı particiler onları iğfal ile vilâyât-ı şarkiyyeyi lekedar etmelerinden korktum. Ve hammalların umum yerlerini ve kahvelerini gezdim. Geçen sene anlayacakları suretle meşrutiyeti onlara telkin ettim. Şu mealde: "İstibdat, zulüm ve tahakkümdür. Meşrutiyet, adalet ve şeriattır. Padişah, Peygamberimizin emrine itaat etse ve yoluna gitse halifedir. Biz de ona itaat edeceğiz. Yoksa, Peygambere tâbi olmayıp zulüm edenler, padişah da olsalar haydutturlar. Bizim düşmanımız cehalet, zaruret, ihtilaftır. Bu üç düşmana karşı; san'at, marifet, ittifak silâhıyla cihad edeceğiz. Ve bizi bir cihette teyakkuza ve terakkiye sevkeden hakikî kardeşlerimiz Türklerle ve komşularımızla dost olup el ele vereceğiz. Zira husûmette fenalık var, husûmete vaktimiz yoktur. Hükûmetin işine karışmayacağız. Zira, hikmet-i hükûmeti bilmiyoruz..." İşte o hammalların, Avusturya'ya karşı –benim gibi bütün Avrupa'ya karşı– boykotları ve en müşevveş ve heyecanlı zamanlarda âkılane hareketlerinde bu nasihatın tesiri olmuştur. Padişaha karşı irtibatlarını ta'dil etmeye ve boykotajlarla Avrupa'ya karşı harb-i iktisadî açmağa sebebiyet verdiğimden, demek cinayet ettim ki, bu belaya düştüm!.. Divan-ı Harb-i Örfî
Sayfa 15 - RnkKitabı okuyor
سَيِّدُ الْقَوْمِ خَادِمُهُمْ "Milletin efendisi, onlara hizmet edendir." el-Mağribî, Câmiu'ş-Şeml, 1:450, hadis no: 1668, el-Aclûnî, Keşfü'l-Hafâ, 2:463.
Sayfa 14 - RnkKitabı okuyor
Siyaseti dinsizliğe alet yapan bazı adamlar, kabahatını setr için başkasını irtica ile ve dinini siyasete alet yapmakla itham ederler. Şimdiki hafiyeler eskisinden beterdirler. Bunların sadakatına nasıl itimad olunur? Adalet onların sözlerine nasıl bina olunur? Hem de cerbeze ile insan, adalet yaparken zulme düşüyor. Zira insan kusursuz olmaz. Fakat uzun zamanda ve efrâd-ı kesîre içinde ve tahallül-ü mehasinle ta'dil olunan müteferrik kusurları cerbeze ile cemedip, bir zaman-ı vâhidde bir şahs-ı vâhidden sudûrunu tevehhüm ederek şedit cezaya müstehak görür. Halbuki bu tarz, bir zulm-ü şedittir. Divan-ı Harb-i Örfî
Sayfa 13 - RnkKitabı okuyor
Mert olan cinayete tenezzül etmez. Şayet isnat olunsa cezadan korkmaz. Hem de haksız yere idam olunsam, iki şehit sevabını kazanırım. Şayet hapiste kalsam, böyle hürriyeti lafızdan ibaret bulunan gaddar bir hükûmetin en rahat mevkii hapishane olsa gerektir. Mazlumiyetle ölmek, zalimiyetle yaşamaktan daha hayırlıdır. Divan-ı Harb-i Örfî
Sayfa 13 - RnkKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.